Bugün, arkadaşım Emel ödevlerimizi yapmak için bize geldi. Sonrasında kitap okuyacaktık. Her hafta böyle okuma zamanı yapıyoruz. Bir ben, bir Emel sırayla okuyoruz.
Hiç durmaksızın gülümseyebilir misiniz? Hayır. Ama yunuslar gülümseyebilir.
Sabah babası, yatağın başucuna oturmuş Asya’ya sesleniyordu: - Kızım günaydın. Sana çok güzel bir haberim var. Daha doğrusu iki haberim var. İstersen kalk ve pencereden dışarı bak.
En sevdiğim mevsimdir yaz. Dondurma, deniz, dalga sesleri, sokak oyunları, tatil, piknik, çayır çimen bir de cırcır böcekleri… Evet evet yanlış duymadınız, cırcır böcekleri... Yazın olmazsa olmazları...
Bir varmış bir yokmuş. Allah’ın günleri çokmuş. Betül en çok pazarı sever, kahvaltıdan sonra televizyonun karşısına kurulurmuş. Ailece seyrettikleri Pazar Konseri’nin tadı damağında kalır, bir sonraki haftayı iple çekermiş. Büyüyünce orkestra şefi olmak en büyük hayaliymiş.
Adı: Ebu Abdullah Muhammed bin Cabir bin Sinan er-Rekki es-Sabi el-Battani Doğum yılı ve yeri: 858 yılında Harran’da doğdu.
Selamunaleykum arkadaşlar! Benim adım Muhammed Metin. Eski zamanlardan beri insanlar gök cisimlerine ve olaylarına hep ilgi duydular. Onlarla ilgili araştırmalar yaptılar.
Sevgili Günlüğüm; Hafta sonu dedemi ziyarete gittik. Onun evi bize biraz uzak. Dayımla birlikte kocaman bahçesi olan bir evde yaşıyor dedem.
Mustafa o gün okula gitmek istemiyordu. Son güne bıraktığı ödevini akşam misafir gelince yapamamıştı. Annesine nasıl yalan söyleyeceğini bilmiyordu. Bir anda: “Anne karnım ağrıyor!” diye bağırdı. Annesi aceleyle yanına geldi.
Yazar olmak mı? Şimdi masa başına geç, saatlerce düşün, birkaç cümle bir şey yaz, olmadı hepsini sil, en baştan bir daha yaz. Bu şekilde yaz sil ile ortaya bir öykü çıkarmaya çalış. Sonra kimileri beğensin, kimileri yerden yere vursun. Derken yazar olmak kiiimm ben kiiimmm? Moduna gir… Olacak şey değil, değil mi?